Çok sayıdaki beyin görüntüleme çalışmalarından elde edilen en önemli sonuçlardan biri, DEHB’lu olguların frontal bölge glukoz kullanımlarının düşük olmasıdır. Nöroanatomik çalışmalarda normal olgulardan farklı olarak bu çocuklarda normal anatomik beyin asimetrisinin bulunmadığı saptanmıştır. Ayrıca, korpus kallozum, nükleus kaudatus, globus pallidus ve putamen gibi beynin çeşitli bölgelerinde farklılıklar bulunmuştur. Örneğin korpus kallozumun bazı bölgelerinin normalden küçük, nükleus kaudatusun ise normal asimetrisinin olmadığı, kanlanması ve metabolizmasında düşüklük tespit edilmiştir. Yine, DEHB’li olgularda globus pallidus hacmi küçük bulunmuştur. DEHB’in etyolojisini anlamada ilgi çeken diğer bir alan nörotransmitterlerdir. Dopamin ve Norepinefrin üzerinde en fazla çalışılanlardır. DEHB’si olan çocukların BOS, kan ve idrarlarında bu nörotransmitterler ve yıkım ürünlerine daha düşük oranda rastlanılmıştır. Prefrontal korteks, özellikle işlemsel hafızayı (working memory) kullanarak, uyarıların Prof. Dr. Levent Kayaalp 149 alınması (dikkat) ve açığa çıkarılmasını (davranışlar) ayarlar. Dopamin ve norepinefrinin direk olarak bu düzenleyici sistemde rol oynadığı kanıtlanmıştır. Dopamin ve norepinefrin normal düzeylerde bu işlev için esansiyelken, yüksek düzeylerde (aşırı streste olduğu gibi) bu işlevselliği bozabildikleri çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir.
Kayaalp, L. (2008). Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu. Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Sempozyum Dizisi, 62, 147-152.